Mamama: Bakma oldu. "Bakma" kelimesinin iki farklı anlamı vardır: Fiil Olarak: Bir şeye göz atmak, bir şeyi incelemek veya bir şeye dikkat etmek anlamına gelir. Örnek cümle: "Kitapçığa bir bakma vaktim var mı?". Emredici Anlamda: Bir duruma şaşkınlık, hayret veya kızgınlıkla tepki vermek için kullanılır. Örnek cümle: "Bakma ya, gerçekten mi?". "Bakmak" ve "görmek" arasındaki fark, algılama ve anlama düzeyleriyle ilgilidir. Bakma: Gözlerin bir nesneye veya olaya odaklanması, onu yüzeysel olarak algılamaktır. Bu, dikkat edilmesi gereken detayları kaçırma eğilimindedir ve duygusal bir bağ kurmaz. Görme: Sadece gözleri değil, aynı zamanda kalbi ve zihni de devreye sokarak nesneleri ve durumları daha derinlemesine anlamak, hissetmek ve yorumlamaktır. Bu, gözlem yapmayı ve düşünmeyi gerektirir.
Me mamama: Bakma olur. "Bakar" kelimesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: Kur'an'ın ikinci suresi olan Bakara Suresi, 286 ayetten oluşur ve adını 67-73. ayetlerde geçen "bakara" (sığır, inek) kelimesinden alır. Bu sure, İslam'ın en önemli kurallarını içeren hükümleri ve çeşitli meseleleri ele alır. "Bakar" kelimesi, Arapça kökenli olup "sığır", "öküz", "inek", "manda" gibi hayvanları ifade eder. "Bakar", bir şeye dikkatlice ve uzun süre bakmak anlamına gelen bir fiilin emir kipidir. Ayrıca, birine ya da bir şeye dikkat çekmek veya istekte bulunmak için de kullanılır.
Mala mamama: Bakma olucu. Bakım veren ifadesi, bir kişinin sağlığı, güvenliği ve rahat bir ortamda yaşamasını sağlamak için kişisel hizmetler sunan kişi anlamına gelir. Bu terim, daha geniş anlamda şu kişileri de kapsar: Çocukların biyolojik anne ve babaları dışında, onlara bakan diğer yetişkinler; Evlat edinen anne ve babalar; Ücretli veya gönüllü koruyucu aileler; Ailenin bir üyesi veya büyüğü. Ayrıca, hastaların bakımını üstlenen kişiler için de kullanılır ve bu kişiler genellikle hastanın eşi, çocuğu veya ebeveyni olur.
Mere mamama: Bakma olunmuş. Bakmak fiilinin bildirme kipi öğrenilen geçmiş zaman 3. teklik şahıs olumlu çekimi. "Bakmış" ifadesinin Cava dilindeki en yaygın çevirisidir. Kullanım örnekleri: Bakmıyordum bile. Olası eş anlamlılar: sırıttı , izledi, gözlerini kısarak, gözlük taktı.
La mamama: Bakma olmadı. Bakmadı, bir eylemin durumunu veya bir kişinin bir nesneye, duruma, ya da kişi ya da olaylara ilgi göstermediğini ifade eden geçmiş zaman bir fiildir. Bu durum, dikkatsizliği veya kayıtsızlığı gösterebilir. Gazeteleri okuduğunuzda, sizi etkileyen nedir. Tam tersi, geçen sefer bu sayfadaki RM'ye daha yakından bakmadı. Şimdi, yerüstü yapraklı büyüme üretiminde en önemli unsur nedir dersiniz? Bunu belli belirsiz değerlendirmeye çalışırsam, bir hayvanda beni etkileyen nedir? Bir muhabiri gazetecilik dürüstlüğü yapan nedir? İki kaba ebeveyni olan çocuğunuzun şansı nedir? Aceleyle beni gönderme fikri nedir? Olası hasar nedir? Benden daha iyi bildiğinden seni bu kadar emin yapan nedir?
Lema mamama: Henüz bakma olmadı, bakmadı. "Henüz" kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: Olumlu cümlelerde: Az önce, daha şimdi, yeni. Örnek cümle: "Memleketten henüz dönmüş". Olumsuz cümlelerde: Daha, hâlâ. Örnek cümle: "Henüz hareket etmeyen otomobile yaklaştı". "Henüz" kelimesi iki farklı zamanda kullanılır. Olumlu fiil cümlelerinde: Cümleye fiilin yeni, az önce, şimdi veya şu sıralarda gerçekleştiği anlamını verir. Örnekler: "İşlerim henüz bitti", "Ahmet ofise henüz geldi". Olumsuz fiil cümlelerinde: Cümleye fiilin şu ana kadar gerçekleşmediği veya devam ettiği anlamını verir. Örnekler: "İşlerim henüz bitmedi", "Öğretmen henüz derse başlamadı.
Ma mamama: Bakma olmuyor.
Lala mamama: Bakma olmayacak.
Lama mamama: Elbette bakma olmayacak.
Leme mamama: Bakma olsun.
La leme mamama: Bakma olmasın.
Mereme mamama: Bakma ol.
La mereme mamama: Bakma olma.
Malala mamama: Bakma olacak zaman, mekan, bakma.
Malada mamama: Bakma olacak alet.
Mire mamama: Bir defa bakma olma.
Mirede mamama: Bir türlü bakma.
Dosada: Dost oldu.
Me dosada: Dost olur.
Mala dosada: Dost olucu.
Mere dosada: Dost olunmuş.
La dosada: Dost olmadı.
Lema dosada: Henüz dost olmadı.
Defede: Def oldu.
Me defede: Def olur.
Mala defede: Def olucu
Mere defede: Def olunmuş.
La defede: Def olmadı.
Lema defede: Henüz def olmadı.
Ma defede: Def olmuyor.
Lala defede: Def olmayacak.
Lama defede: Elbette def olmayacak.
Leme defede: Def olsun.
La leme defede: Def olmasın.
Mereme defede: Def ol.
La mereme defede: Def olma.
Malala defede: Def olacak zaman, mekan, def olma.
Malada defede: Def olacak alet.
Mire defede: Bir defa def olma.
Mirede defede: Bir türlü def olma.
Deme defede: Az def olma.
Demede defede: Def olmaya mensup.
Doma defede: Çok def olucu.
Domama defede: Daha çok def olucu.
Mada defede: Acayip def oldu.
Sada defede: Ne acayip def oldu.
Simama: Siyah oldu.
Me simama: Siyah olur.
Mala simama: Siyah olucu.
Mere simama: Siyah olunmuş.
La simama: Siyah olmadı
Lema simama: Henüz siyah olmadı.
Ma simama: Siyah olmuyor.
Lala simama: Siyah olmayacak.
Lama simama: Elbette siyah olmayacak.
Leme simama: Siyah olsun.
La leme simama: Siyah olmasın.
Mereme simama: Siyah ol.
La mereme simama: Siyah olma.
Malala simama: Siyah olacak zaman, mekan, siyah olma.
Malada simama: Siyah olacak alet.
Mire simama: Bir defa siyah olma.
Mirede simama: Bir türlü siyah olma.
Deme simama: Az siyah olma.
Demede simama: Siyah olmaya mensup.
Doma simama: Çok siyah olucu.
Domama simama: Daha çok siyah olucu.
Mada simama: Acayip siyah oldu.
Sada simama: Ne acayip siyah oldu.
Solama: Söz oldu.
Me solama: Söz olur.
Mala solama: Söz olucu.
Mere solama: Söz olunmuş.
La solama: Söz olmadı.
Lema solama: Henüz söz olmadı.
Ma solama: Söz olmuyor.
Lala solama: Söz olmayacak.
Lama solama: Elbette söz olmayacak
Leme solama: Söz olsun.
La leme solama: Söz olmasın.
Mereme solama: Söz ol.
La mereme solama: Söz olma.
Malala solama: Söz olacak zaman, mekân, söz olma.
Malada solama: Söz olacak alet.
Mire solama: Bir defa söz olma.
Mirede solama: Bir türlü söz olma.
Deme solama: Az söz olma.
Demede solama: Söz olmaya mensup.
Doma solama: Çok söz olucu.
Domama solama: Daha çok söz olucu.
Mada solama: Acayip söz oldu.
Sada solama: Ne acayip söz oldu.